1 Şubat 2010 Pazartesi

SONUN BAŞLANGICI

Herşeye rağmen içimde bir umut vardı. Hani derler ya çıkmamış candan umut kesilmez diye , umudumu kesmemiştim. Delegelerimiz o küçük kabinin içine girip damgayı ellerine aldıklarında vicdanlarını dinlerler , sağduyularını kullanırlar diye düşünüyordum. Ama öyle olmadı. Vicdanlarının olmadığını , sağduyuya sahip olmadıklarını bir kez daha yüzümüze tokat gibi vurdular. Kulübümüz tarihinin en karanlık dönemini yaşarken ve daha beterlerini de yaşamaya adayken , kaderinin bu duyarsız topluluk tarafından çizilmesi ne acıdır. Delege olarak 20.000 kişiden bahsediyoruz ama 8.000 tanesi hiç ortada yok , aidatlarını bile ödememişler. Onları geçtik bir kalem. Peki aidatlarını ödedikleri halde zahmet edip kongreye gelerek oy vermeyen o 5.000 kişiye ne demeli? Siz hangi takımın delegesisiniz? Milan mı? Kasımpaşa mı? Sturm Graz mı? Bu kadar mı sizin Beşiktaşlılığınız? Eminim günlük hayatınızda etrafınızdakilere " ben Beşiktaş kongre üyesiyim" diye hava atıyorsunuzdur. Kalan 8.000 civarında delege geldi ama onların da çoğunluğu "bindirilmiş kıtalar"dı. Düşünmeyen , sadece kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden tek hücreli canlılar. Beşiktaş'ı sadece rakamlardan ibaret sanan , transferde harcadığı para , yaptığı transfer sayısı , aldığı kupa sayısıyla gurur duyan düz mantıklı ve basit adamlarsınız. 3 yıl önceki seçimde stadın maketine oy verenler bunu bile unuttular. Stad maket olarak kaldı.Şimdi yukarıdaki resme bakın , o ağacın ve çimenin yerine stadın resmini koyun , durumumuz budur. 4 duvar arasına hapsedilmiş , resimlerle avutulan bir topluluk.
Beşiktaş'ı sadece rakamlarla ifade edebilecek ve rakamları için sevecek olsaydık baştan bu takımı tutmaz gider diğerlerini tutardık çünkü onların rakamları bizden önde. Ama Beşiktaş bu değil , 6 yılda 5 kupa almak gerçek Beşiktaşlının gözünde bir anlam ifade etmiyor. Çoğu taraftar kulübün diktatörlük rejimiyle yönetildiğini , keyfi yönetimin , kimseye sorulmadan ani alınan kararların uygulandığını , kulübün haklarının savunulmadığını , kulübün itibarının kalmadığını görüyor ve buna üzülüyor. 6 yılda tüm kupaları alsan ne olur? Senin başkanın "amatör takımla çıkacağız" sözünü bile tutamıyor , televizyonlarda yorumcularla "sen küçük Ahmet'le oyna" derecesinde alçak düzeyde konuşabiliyor. Bu adamı tekrar başkan seçtiniz. Siz şimdi gidin , küçük Yıldırım'ı öpün , bağlılığınızı sunun. Görevinizi tamamladınız.

Hiç yorum yok: