13 Ocak 2010 Çarşamba

SAKINAN GÖZE TÜP BATAR

"Dünyanın en güzel stadı" diyorlar stadımıza , kimler? Futbolun beşiği denilen ülkenin yazarları , İngilizler. "Dünyanın en özel taraftarı" diyorlar taraftarımıza , kimler ? Yine İngilizler. Bu adamlar dünyadan habersiz olamayacaklarına göre bir bildikleri var herhalde. Bir kulübün en büyük sermayesi , en büyük zenginliği ne olabilir? Stadı ve taraftarı. Peki dünyanın kabul ettiği gerçekler ortadayken , güzel kulübümüz neden bu halde? Basit , tüm bu güzelliklerin yanında tarihimizin en başarısız başkanı var. 6 yıldır kulübü yönetiyor , harcanan paralar , transferler , projelerin getirildiği noktalar , sportif sonuçlar ortada. Tüm alanlardaki "istikrarlı" başarısızlığa rağmen başkan hala aday olabiliyor , ve ne acıdır ki hala destek bulabiliyor. Dün akşam ki Kasımpaşa maçında yine gerçekler yüzümüzü tokat gibi vurdu. Takım 4 adamın üstüne kurulmuş gidiyor , bu 4'lüden 3 tanesi olmayınca tüm takım çöktü. Ne sistem , ne taktik , ne kondisyon , ne motivasyon. Herşey sıfır. Devrearasında takımın ne yaptığını merak ediyorum herkes gibi.
Kupadan eleniriz , ligi erken bırakırız , hiçbiri önemli değil aslında arkadşlar. Önemli olan kulüp elden gidiyor artık. Başkan kulübün geleceğini kendine bağlamak istiyor ve buna sadece 1 seçim kaldı. Bunu da kazandı mı geçmiş olsun. Sezon sonunda yeni bir transfer hamlesiyle 50 milyon € daha harcanır ve iflasa gideriz artık.
Lütfen sayın delegeler , gerçekleri görün artık. Oyunuz karşılığında alacağınız hiçbir şey sizi hayatta bir yerlere getirmeyecek , hayatınızı jurtarmayacak. Madem bu kulüp size güvenmiş ve inanmış , seçimde elinize mühürü vermiş , kuratın artık kulübü bu adamdan. Aksi taktirde tarihi sorumluluğa gireceksiniz. 2010 Ocak seçiminde Demirören'e oy veren delegelerin isimleri belli olmayacak ama o kongrede oy vermişler olarak yine de lekeli olacaksınız.

Hiç yorum yok: