8 Kasım 2009 Pazar

BALLI MUSTAFA İŞ BAŞINDA

Mustafa Denizli'ye ballı hoca dendiğinde çok kızıyor ama dünkü maçı izleyen herkesin hemfikir olacağı bir konu bu.Maçı izlerken bu bal meselesinin ötesinde , aklımdan Mustafa Denizli'nin bu takımı nasıl bu hale getirdiği ve nasıl bu kadar kötü futbol oynatabildiği hakkında şu düşünceler geçti;
- Durup dururken takımın orası burasıyla bu kadar oynamak
- Takımın en oturmuş yeri olan defans kurgusunu değiştirmek
- Herkesi her yerde oynatabileceği saplantısına kapılmak ve ısrar etmek
- 11 kişinin 9'u ile defans yaptırmak
- Takımın %80'i formsuzluktan ve güçsüzlükten ayakta duramayacak halde şampiyonluk düşünmek...
- Sezonun ilk maçından sonra yüzüne bile bakmadığı Fink'e son 2 maçta sarılmak
- Yabancı kontenjanında oynaması lüks olan vasat Fink ve cılız Tabata'nın transferine onay verebilmek ( hadi diyelim ki Fink'e bonservis bedeli ödenmedi ama Tabata'ya verilen paraya yazık,günah)
- Takım bu kadar berbat oynarken ve çoğu futbolcu formsuzken genç takımdan 1 tane bile oyuncu oynatmamak ve düşünmemek.
Liste uzayıp gidebilir.
Dün Beşiktaş 3 puan aldıysa bu puanlar Hakan Arıkan'ın hanesine yazılmalı ve devam edilmeli.Hakan belki de hayatının maçını oynadı.Bence bu maçın dvd'sini alsın ve Avrupa'da menajerlere göndersin,2-3 teklif garanti gelir.Ama bazıları yine bu 3 puanı doğru değerlendiremeyecek ve takım son 5 maçta 5 galibiyet aldı,takım doğru yolda gibi hayallere kapılacak.işin aslı şu ki Trabzonspor sezon başından beri golcülerinden şikayet ediyor ve etmekte son derece haklı.Dün Umut Bulut'un yerinde başka biri olsaydı 5'lik olup çıkardık Trabzon'dan.Hele hele bu hafta Fenerbahçe maçını hiç düşünmek istemiyorum,bu pozisyonları Güiza bile affetmez,Semih rekora koşar.
Sonuç;bu yönetim ve bu hoca varken bu takımdan hiçbir şey olmaz.
ancak günlük başarılarla birbirimizi kandırırız.Biz yemeyiz,mühim olan kongrede delegelerin yememesi.Gerisi boş...

Hiç yorum yok: